Balkanların cefakâr ve vefakâr basın emekçilerine!
Bir avuç insanın Türkçe mücadelesine yıllardır şahit olurum. Mücadele sürdürenlere yerelden genele nasıl zorluk çektirildiğini biliyorum. Bu kahramanların ortaya ürün koydukları, koydukları ürünün devamlılık gerektirdiği göz önüne alınırsa işlerinin ne kadar zor olduğu anlaşılır. Ayrıca herkes doğruyu duymak istemeyebilir.
Balkanlarda Türkçenin yaşatılmasına yazılı basının katkısı önemlidir ama asıl olan arşivi önemlidir. “Söz uçar yazı kalır” derdi büyüklerimiz. İşte kalıcı olan da tam bu…
Tan Gazetesi, Kosova ve Birlik Gazetesi, Makedonya Türklüğünün Yugoslavya döneminde nefes aldığı yerlerdi. Türkçe yayınların kesildiği yerlerde nefesi kesilen Türklük de yara aldı ve Türkiye ile irtibatı koptu. Türkçeye sadece dil ve milli aidiyet olarak bakanlar aldanırlar. Balkanların İslam coğrafyası zamanla selefi akımların ve Eşarilikin etkisine açık hale geldi.
Saman alevi gibi heyecanlı “kurtarıcılar” zamanla Türkçe yayınların siyasi partiler dışında Türkiye ile iç içe geçen görünürlüğünden fayda üretme gayreti ile “daha güzel” olması için Yeni Dönem gibi tırnakla bir yere gelen yayın organlarına ayar verdiler. Ayar verilemeyen yerlere yeni televizyon ve radyo yayınları kurdular. Bunlar sadece sözde kaldı. Ülkenin ve soydaşların kaynakları yok oldu gitti. Hatta var olanları da arkalarından sürüklediler.
Elimde güzel Gagauz Türkçesi ile yazılmış Ana Sözü Gazetesi var. 1994 yılında Gagauzya’ya gittiğimde tanıştığım Tudor ZANET tarafından çıkarılıyor. Tudor iflah olmaz bir Gagauz! Mücadelesi Gagauzluk ve Gagauzca üzerine. Öyle olunca da her yere problem taşıyor! Kurban olduğum problem ise yok olmasından çok korktuğu Gagauzluk. Her yerde söylüyor bunu.
Ana Sözü Gazetesini internette de görebilirsiniz. Şimdi burada o gazeteden birkaç satır alacağım.
- Benim solum (soluğum), Canım benim-Paalı(pahalı, değerli) hem da sonsuz Ana Dilim!
- “Kızıl ay” danüüsüzlaran (öksüz) yoksul uşaklara imek(yemek) hem baaşış (hediye).
- Türkiye Respublikasının Prezidentı Recep Tayyip Erdoğan hoş geldiniz”.
- Türkiye Respublikasının Presidentı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın 2018-ci yılın Canavar (Ekim) ayın 18-da Komrat kasabasının baş meydanında nasaatı (nasihatı): Gagauz Türkçesini unutmayın.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, aklınızla düşünün. “Yaşa benim halkım” diyebilmek için bu ve bunun gibi gazetelerin sorunsuz çıkması gerekmez mi?
Bilin ki Türkçe’ye problem olan Türklüğe problemdir. Bu problemi çözmek de nerede olursa olsun her Türkün görevidir. Çözmek de çok kolay. Belli sayıda abone olacaksınız ve bu gazeteler okullarda Gagauz uşaklarına ulaştırılacak.
Haydi göreve…
Tuna’nın ötesinde anadiliniz yok olursa, Ankara’da oturtmazlar sizi.
Henüz yorum yok.
Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!