Bulgaristan’da Türk Kadınlarının Mücadelesi

Mart 14, 2018 0 Yorum Analizler , Balkanlar 1328 Görüntülenme
Bulgaristan’da Türk Kadınlarının Mücadelesi

28-31 Ağustos 2002 tarihlerinde gerçekleşen Balkan Türk Kadınları Ortak Meseleleri ve İşbirliği Kurultayı’na Bulgaristan’dan da katılım olmuştu. Mukaddes Nalbant, Saliha Emin, Selver Ömer, Mecbure Efrahimova ve Şükran İdris katılmıştı.

O zamanlar Bulgaristan Türkleri Hak ve Özgürlükler Hareketi içerisinde tek vücuttular. Bazen yanlış bile desen bir olmak iyidir. Yanlış bildiğiniz doğru doğru bildiğiniz yanlış olabiliyor. Kerameti kendinden Balkan uzmanları sonra yalnızlığa bıraktıkları, çaresiz bıraktıkları güzel insanlara yön verdiler akıl verdiler. En önemlisi de böldüler.

Tertemiz insanlar iki aşamalı olarak siyasette devre dışı kalıverdiler.

Bulgaristan delegeleri, Balkan Türk kadınlarına önce Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) sonra koalisyon hükümetinde Türkler ile Bulgaristan’da Türk kadınlarının rolü hakkında bilgi verdiler.

HÖH, 1985 yılında asimilasyon projesine karşı Bulgaristan’da ortaya tepki olarak çıkmıştı. İlk çıkışı illegaldi. Şiddete ve silaha başvurmadan (!) demokratik hak arayış yolunu açmıştı.

Jivkof rejiminin sona ermesi ile 1990 yılında siyasi parti oldular. Parti, Bulgaristan’ın geleceğini Avrupa Birliği ve NATO’da gören siyaset yürüttü. Etnik temelli bir siyasi oluşuma Bulgaristan yasaları izin vermediği için “ulusal teşkilatlanmasını tamamlayan ve Türkler tarafından desteklenen liberal bir parti” olarak kendini tarif edegelmiştir. 1990’lı yıllarda HÖH üçüncü sandalye sahibi olmuş ve yönetim içinde bu yolla yer alma imkânı bulmuştur.

Bulgaristan Türk kadını HÖH içinde etkin yer almıştır. Genel başkan yardımcısı, milletvekili, vali yardımcısı, belediye başkanı olmuşlardır. 2002 yılında Sofya’da düzenlenen “Güvenlik Paktı Toplantısı”nda HÖH’lü kadınlar “dinini, kültürünü, geleneksel değerlerini koruyarak” kadınların siyasete daha aktif katılımını teşvik etmişlerdir.

Toplantıya katılan temsilciler Balkan Türk kadınları arasında dayanışmayı artırıcı mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini vurgulanmıştı.

Bulgaristanlı Türk kadınları bölgesel işbirliği, tecrübe ve bilgi paylaşımı için bir araya gelmenin önemli olduğunu vurgulamışlardı.

Sonra, alınan “uygulanması zor” kararlar ve bunların uygulanması için bir mekanizmanın oluşturulamaması gayretleri yarım bıraktı. Bugün de devam eden dostlar alışverişte görsün türü çalışmaların nasıl kaynaklarımızı tükettiğini görmemiz lazım.

Ekmeden biçme kültürü bugün de Balkan coğrafyasını hızla erozyona uğratmakta…

 

Yazar Hakkında

İlginizi Çekebilir

0 Yorum

Henüz yorum yok.

Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!