Güney Türkistan’da Sistematik Göç ve Asimilasyonun Diğer Adı “Geri Çekilme Taktiği”

Taliban terör örgütü üyelerinin şiddet ve saldırıları son günlerde Güney Türkistan’da akıl almaz şekilde yoğunlaşarak devam ediyor.  Yalnızca son beş gün içinde sekiz ilçe Taliban terör örgütü tarafından ele geçirildi ve yüzden fazla Güney Türkistan Türk’ü şehit edilmiş, yüzlerce kişide yaralanmıştır. Afgan güvenlik güçleri ilçelerin Taliban teröristlerinin eline düştüğünü inkâr etmekte ve teknik sorunlar nedeniyle taktiksel olarak geri çekildikleri söylemektedirler. Halbuki halkın bizi kurtarın zalimlerden nağraları tüm ülkede yayılmıştır.

Güney Türkistan Afganistan’da en güvenli bölgelerin birisiydi. Ancak bu bölge şimdi hükümet güçleri ve isyancılar arasında yeni bir savaş arenası haline geldi. Taliban teröristleri şu anda; Fayrap, Bağlan, Saripol, Cüvzican, Mezar-i Şerif, Kunduz, Tahar ve Bedehşan gibi birçok ilin ilçelerinde mevcudiyetini güçlendirerek halka zulmetmektedir. İlçeleri teröristlere teslim edip geri çekilen güvenlik güçleri bu çekilmenin adını “teknik ve taktik çekilmesi” olarak tanımlamaktadır.

Afganistan Meclisinde millettekiler bu durumdan son derece endişelidirler. Bazı milletvekilleri güvenlik güçlerinin moralini yükseltmek ve kamuoyunun endişelerini hafifletmek için geri çekilmek yerine ilerlemeleri gerektiğini söyleyerek, bu tür aksilikleri güvenlik teşkilatındaki “yönetimsel zayıflığa” bağlamaktadırlar. Aynı zamanda siviller, ilçelerin son dönemdeki sistemsel çökmesinden duyduğu endişeyi dile getirerek, güvenlik güçlerine ilçelerin düşmesini önleme çağrısında bulunmaktadırlar. Bu arada Afgan güvenlik yetkilileri, Taliban’ın bölgeleri ele geçirmesinin onların gücünden kaynaklanmadığını ancak güvenlik güçlerinin bu bölgelerden geçici olarak çekildiğini söyleyerek yetinmektedir.

Savunma Bakanlığı yetkilileri, halkın endişelerinin haklı olduğunu ve güvenlik güçlerinin Taliban’ın eline düşen ilçelerin yakında geri alınacağını söylemektedir. “Düşmanı sert bir şekilde bastırmak” için kapsamlı planlarını uygulayacağını söylenmektedir ama bu sözler lafta kalıyor, böyle yağlı sözler yıllardan beri halka söylenmekte, var olagelmiştir günümüze kadar. Yetkililer, insanlara güvenlik durumunun yakında iyileşeceğine dair güvence vermeye çalışmaktadır ama halk buna inanmamaktadır. Şu anda Afgan devleti ile Güney Türkistan halkı arasında ciddi bir uçurumun bulunduğu söylemek yanlış olmayacaktır.

Afgan güvenlik güçleri, Türklerin yaşadığı bölgeleri teröristlere bırakarak geri çekilmektedir ve adını geri çekilme tekniği diye adlandırmaktadır. Afganistan Türkleri bilinçli olarak teröre kurban edilmektedir ve bunun adı “geri çekilme tekniği “olarak tanımlanmaktadır. Savaşta geri çekilmek ve ilerlemek olağan bir durumdur lakin geri çekilmenin birçok koşulu olmalıdır. Afgan güvenlik güçleri; taktik geri çekilmenin yeniden askere enerji vermek, düşmanı şaşırtmak ve diğer tarafla savaşmak için daha iyi koşullar sağlamak için yapıldığını açık ifade etmektedir. Bu taktik bir geri çekilme değildir. Çünkü tüm askeri personel sağlıklı bir şekilde dışarı çekiliyor ise teçhizat düşmanın eline geçmemesi gerekmektedir.

Ülkenin askeri literatürüne yeni giren “geri çekilme” meselesinin taktik ile tutarsız olduğunu aşikardır. Güvenlik güçleri taktiksel olarak geri çekilerek bölgedeki Türkleri teröristlere yem etmektedir. Teknik bir savunma stratejisi olduğunu söylemelerini asılsız bulmaktayım. Şahsi fikrimce halktan gizlenmeye çalışılan hedef ülkenin kuzeyinde Türkleri silerek yerine Peştunları yerleştirmektir. Savunma stratejisi olarak tanımlanan geri çekilme tekniği başarılı olsaydı Faryap vilayetindeki Özbek askerlerin çoğunluğunun öldürüldüğü, yaralandığı veya esir alındığı gibi olumsuz haberler olmaması gerekirdi.  Afgan güvenlik teşkilatının teknik dediği bu geçerliliği olmayan strateji bölgede kurulmak istenen güç ve yapılmak istenen asimilasyon projesinin adıdır. Tüm Özbek askerler düşmanın eline esir olmuştur. Bu tür bir geri çekilme stratejisi taktik değil, savaş yönetiminin zayıflığı ve Güney Türkistan’daki Türk varlığını köken yok etmektir.

Güney Türkistan, zor ve tarihi günlerden geçmektedir. Afgan hükümeti kendi halkına zulmetmektedir. Taliban teröristleri sivil halkı öldürürken Afgan hükümeti ise olaya müdahale etmek yerine gözlemci olarak tepkisiz kalmaktadır. Halk sorular sorarken hükümet her zaman olduğu gibi suskun kalmaktadır. Başarısız bir devlet yönetiminin oluşturduğu hükümet ancak halkını sömürmekten başka ne yapabilir ki? Hükümetin başındakiler efendilerinin sözlerine göre hareket etmektedirler. Bu aldatmaca siyasetleri bugün değilse bile yarın kendilerini mezarcılığa götürecektir.

Kunduz il meclisi üyesi Abdul Ahad Turalay’ın ifadelerine göre, “Kunduz ilinde sadece ilçe merkezleri hükümetin elinde ve bölgelerinin %80’i teröristlerin kontrolünde” diyor. Yukarıda sayılan illerin pek çok ilçelerinde isyancı teröristler bulunmaktadır. Türkistan kapısı olarak adlandırılan Faryab’a diğer komşu illerden teröristlerin taşındığı ve sivillere saldırdıkları herkesçe aşikardır.