10 Kasım gece yarısı Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında yapılan bir anlaşmayla, 30 yıldır devam eden Karabağ savaşının bittiği ilan edildi. 9 maddelik anlaşmanın bize yansıyan tarafı, Karabağ savaşının Rusya’nın arabuluculuğuyla, Azerbaycan lehine sonuçlanması oldu. Ancak anlaşma maddelerinin kamuoyuna açıklanmasından sonra anlaşama üzerinde çeşitli tartışmalar ortaya çıktı. Gelin onları birlikte değerlendirelim.
İlk olarak onu söyleyeyim ki, bu anlaşmada en kazançlı çıkan Rusya, ardından Azerbaycan ve daha sonra ise Türkiye’dir. En kazançlı çıkan ülke Rusya’dır dedim çünkü, 28 yıl sonra askeri olarak Azerbaycan’a geri döndü. Rusya anlaşmanın 3. maddesine göre, bölgeye, Dağlık Karabağ ve Laçin Koridorunu koruyacak, 1960 kişi ve çeşitli askeri araç gereçten oluşan bir barış gücü konuşlandırdı. Böylece, Rusya Güney Kafkasya’daki yerini sağlamlaştırdı.
Azerbaycan’ın kazanımlarına gelince ise, anlaşmaya göre, Karabağ’ın tamamı Azerbaycan’a bırakılıyor. Sadece, Dağlık Karabağ bölgesinde 1. Karabağ Savaşından önce yaşayan Ermeniler, isterlerse bu bölgelerde tekrardan Azerbaycan vatandaşı olarak yaşaya bilme hakkı veriliyor. Fakat, 44 günlük savaşta alınmış Dağlık Karabağ bölgeleri (buna Şuşa şehri de dahil) bu alanın haricindedir. Bunun dışında, hala Ermeni kontrolünde kalan Karabağ etrafındaki 3 şehir (Ağdam, Kelbecer ve Laçin) ise en geç 1 Aralığa kadar Azerbaycan’a teslim edilecek ve buralara Ermeniler girmeyecektir. Bir diğer kazanım ise 9. maddede belirtildiği üzere, Azerbaycan’ın esas kara parçasıyla Nahçivan’ı birleştiren bir yolun açılması oldu.
Gelelim Türkiye’nin kazançlarına. 5. maddeye göre anlaşmanın uygulanması ve ateşkesin kontrolü için bölgede bir merkez kurulacak. Her ne kadar anlaşmada adı geçmese de kurulan bu merkezde, Rusya ile birlikte Türkiye’nin de olacağı duyuruldu. Ardından bir gün sonrasında bu maddeyle ilgili Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşma yapıldı. Bunun da anlamı, Türkiye Karabağ’da meselesine resmen dahil olmasıdır. Böylece, 102 yıl sonra Türkiye resmi olarak Güney Kafkasya’ya geri döndü. Türkiye’nin başka bir kazanımıysa Nahçivan ile Azerbaycan’ın esas kara sınırını birleştiren yol oldu. Bu yol ile Türkiye ve Azerbaycan arasında kara sınırı oluşturuluyor. Ayrıca, bu yol yardımıyla Azerbaycan üzerinden de diğer Türk Devletlerine aralıksız olarak ulaşım elde ediyor.
Azerbaycan’ın kayıplarına bakacak olursak, en büyüğü hiç şüphesiz Rus ordusunun yeniden Azerbaycan’a gelmesi oldu. Her ne kadar anlaşma metnin 4. maddesinde eğer taraflardan birinin itirazı olmaksızın, Rus askerinin kalma süresinin 5 yıl olduğu ilan edilse de herkesçe malum ki, emperyalist devletleri girdiği yerden çıkarmak çok zordur. Fakat, Rus askerlerinin konuşlanacağı yerlerin sınırlarının belli olması ve en önemlisi bölgede Ruslar ile beraber, her ne kadar Rusya kadar olmasa da Türkiye’nin mevcutluğu, bu kaygıları azaltıyor.
Diğer bir mesele de Karabağ Ermenilerinin yaşayacağı Dağlık Karabağ’ın statüsü meselesi. Anlaşmada bu meseleye yer verilmemiş. Bazıları bu meseleye yer verilmemesini buranın diğer Azerbaycan şehirleriyle aynı olacağı şeklinde yorumluyor. Cumhurbaşkanı Aliyev de konuşmasında Dağlık Karabağ’ın statüsünün olmayacağını belirtti. Fakat, yine de bu mesele hakkında hala karanlık olan noktalar var. Ancak, kesin olan, anlaşmanın 4. maddesi uyarınca, Ermenistan Askerlerinin buradan çıkarılacağı ve 7. madde uyarınca Azerbaycanlı mültecilerin yeniden bu bölgelere yerleştirileceği meselesidir. Statü konusunda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Askeri Meselelerdeki Yardımcısı Muharrem Aliyevin açıklaması bir nebzede olsa kaygıları giderdi diyebiliriz. Muharrem Aliyev, konuyla ilgili olarak Dağlık Karabağ’a hiçbir statü verilmeyeceğini, Karabağ’ın tamamının Azerbaycan’ın diğer şehirleri gibi olacağını, kurtarılmış tüm bölgelerde Azerbaycan bayrağı dalgalanacağını, Azerbaycan yasalarının geçerli olup, Azerbaycan parası kullanılacağını belirtti.
Netice olarak kesin olan bir şey var ki, 2. Karabağ Savaşı Azerbaycan’ın kesin zaferi ve toprak bütünlüğünün sağlanmasıyla sonuçlandı. En esası da bu anlaşmaya Ermenistan’ın imza atması oldu. Bu imza Karabağ’ın yeniden ve ebediyen Azerbaycan’a bırakılması anlamına geliyor. Nitekim, Ermenistan’ın eski İstihbarat Bakanı Artur Vanetsyan da bu gerçeği itiraf ediyor: “Karabağ’ı Azerbaycan’a iade etseydiniz ama hiçbir belgeyi imzalamasaydınız. Belgeyi imzalamak o toprakları tamamen kaybetmektir. Bu belgeyi imzalayarak topraklarımızı tamamen kaybettik.”
Senan Kazımoğlu
Henüz yorum yok.
Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!