Anadolu Üniversitesi Sinema ve Televizyon öğrencilerinin girişimiyle gerçekleştirilen “Güneşin Çocukları” adlı down sendromlu öğrencilere yönelik proje Aralık ayında Eskişehir’de hayata geçirilmişti. Projenin amacı üzerine, belgeselin yönetmeni Nurgül Assilova ile sizler için kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Önce kendini tanıtır mısın?
Ben Nurgül Assilova Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim. Buraya 2014 yılında Türkiye Bursları programı ile geldim. Kazakistan’ın güneyinde bulunan Şimkent şehrindenim.
Gerçekleştirmekte olduğun projeden bahseder misin? Çekimler nasıl gerçekleşti? Çekim sırasında zorluklara karşılaştın mı?
Aslında bu projenin eski konusu 18+ üzeri Down sendromu insanların iş ve çalışma hayatı idi. Türkiye genelinde Down Derneği tarafından yapılmış bir çalışmadan öğrendiğime göre şu anda yaklaşık 45 kişi çalışıyormuş. Bu yüzden bu konuya girmeden onun daha öncesine bakalım diye buna benzer bir konu bulmaya çalıştım.
Internet’te Down senromu derneğinin sitesiyle karşılaştım ve baktım ki orda derneğin Eskişehir’de temsilciliği varmış. Hemen iletişim bilgilerini aldım ve derneğin Eskişehir temsilcisi Uğur Yavuz’u arayıp sonrasında kendisiyle görüştüm, O zaman projenin konusunu eskisinden değiştirmemiştim yani Down Sendromu bireylerin iş ve çalışma hayatı idi. Hatta proje önerisini hazırlayıp ders kapsamında sunumunu yaptım.
Uğur Beye de projenin çekim senaryosuna kadar göstermiştim, ama biraz önce bahsettiğim sebeplerden dolayı konumuzu değiştirmek zorunda kaldım. Uğur Bey bir görüşmemizde Eskişehir’de bulunan Down Sendromu bireylerin bilgileri bulunan dosyasını getirdi ve biz onları tek tek aradık. Ancak çekim yapılacağını duyunca birçok aileden olumsuz cevap aldık. Yani bu ebeveynlerin çocuklarını göstermek istemiyor anlamına geliyor. İşte bizim amacımız bu insanları evde kapamamalarının yanlış olduğunu göstermek.
Asıl konumuza döneyeyim, bu aramalarda ilk Şükran hanımla iletişime geçtik (Berkay’ın annesi) sonra Neşe hanımla (Göktan’ın annesi) en sonda Semra hanımla( Serhat’ın annesi) konuştuk. Şükran hanımla Neşe hanım sevinerek bize yardımcı olacağını söyledi ama Semra hanımı ikna etmek için arkadaşımla Serhat’ın gittiği havuza gidip yüzme hocasıyla da konuştuk. Böylece projeyi başlatmış olduk.
Konu kısmına gelirsek o bayağı tesadüf ortaya çıktı çünkü ulaştığımız Berkay da, Göktan da, Serhat da yüzücü ve yaş grupları da benzer çıktı.
İzleyiceye bu film ile neyi söylemek istediniz?
Yapmaya çalıştığımız proje aslında bir film değil belgesel tarzında bir TV programı. Programın seyirciye vermek istediği mesaj ise Down Sendromlu insanların herkeste olduğu gibi farklı bir kişiliğe sahip olduğunu aynı zamanda bu insanlara düzenli bir şekilde eğitim verildiğinde başarılı olabileceklerini göstermek.
Peki, ilerideki planın nedir?
Projemizi daha pazartesi günü bitirebildik ama bir çok planımızın olduğunu söyleyeyim mesela Eskişehir’deki yerel TV kanallarında yayınlanmasını istiyorum. Eğer ulaşabilirsek Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına kadar gitmek, onun dışında projeyi Kazak Türkçesinde seslendirerek Kazakistan’da da seyirciyle buluşturmayı hedefliyorum.
Henüz yorum yok.
Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!