Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev’in Ulusa Seslenişi: “Yeni Bir Gerçek Karşısında Kazakistan: Eylem Zamanı”

Eylül 9, 2020 0 Yorum Türkistan 492 Görüntülenme
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev’in Ulusa Seslenişi: “Yeni Bir Gerçek Karşısında Kazakistan: Eylem Zamanı”

1 Eylül 2020 tarihinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev, Haziran 2019’da ülkenin cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden sonra ikinci ulusa seslenişini gerçekleştirdi. Öncelikle bu haberin Kazakistan’da büyük bir olay olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Bunun sebebi Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası’nın 44. maddesinde, “Kazakistan Cumhurbaşkanı her yıl Kazakistan halkına ülkenin durumu ve Kazakistan Cumhuriyeti’nin iç ve dış politikasının ana yönleri hakkında bilgi veren ulusa sesleniş yapacaktır” buyurmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ulusa sesleniş ülkenin bir yıl içinde gerçekleştireceği politikalar ile ilgili ipuçlarını barındırmaktadır. Bazı durumlarda ulusa seslenişler sadece bir yıl değil orta ve uzun vadedeki ülkenin gelişimi ile ilgili büyük projeye dönüşmektedir. Örneğin, “Kazakistan 2030 Stratejisi”, 1997 yılında Nursultan Nazarbayev tarafından ilan edilen ulusa sesleniştir. Aynı şekilde 2012 yılında ilan edilen “Kazakistan 2050 Stratejisi” de ulusa sesleniştir. Dolayısıyla ulusa seslenişi Kazakistan’ın gündemini belirleyen ve gelişim yönünü gösteren en önemli belgelerin biri olarak tanımlayabiliriz.

Cumhurbaşkanı Tokayev’in ulusa seslenişi bir yandan salgın döneminde gerçekleştirilen adımların hesabı ve diğer yandan bundan sonraki aşamada nelerin yapılacağını gösteren eylem planı şeklinde yanmaktadır. Belgede ekonomi ve sosyal politikalara öncelik verilmektedir. Eğitim, sağlık, dijitalleşme ve hukuk konuları da önemli başlıklar arasında bulunmaktadır. Küresel salgını göz önünde bulundurduğumuzda bu önceliğin doğal olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, Tokayev’in 2 Eylül 2019 tarihinde yaptığı birinci ulusa seslenişine baktığımızda, orada da buna benzer konuların olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu seneki ulusa seslenişi, Tokayev’in Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden sonra başlattığı siyasal ve sosyal reformların devamı olarak değerlendirebiliriz.

Ulusa seslenişin içeriğine gelecek olursak, ilk olarak Tokayev’in kamu hizmeti alanını modernleştirmek istediği görülmektedir. Sektördeki reformları yürütmek için Stratejik Planlama ve Reform Ajansı kurulmaktadır. Bu ajans aynı zamanda ülkedeki bütün reformların merkezine dönüşecektir. Bu yaklaşıma bakıldığında Tokayev’in reformlarının, tepeden alta doğru kontrollü bir şekilde gerçekleştireceği anlaşılmaktadır.

Ekonomi başlığında Tokayev’in belirli sektörlere öncelik vermektedir. Özellikle sanayi üretim, tarım ve hayvancılık ve taşımacılık ön plana çıkmaktadır. Bu alanlar esasında Kazakistan’ın güçlü olduğu ekonomi sektörleridir. Bu sektörlere yatırım çekildiği ve onların daha rekabetçi hale getirildiği durumda Kazakistan’ın bölgesel lider olma ihtimali çok yüksektir. Özellikle tarım ve hayvancılıkta üretilen ürünlerin ihraç edilebileceği 150 milyonluk Avrasya Ekonomik Birliği pazarı, 50 milyonluk Türkistan (Orta Asya) pazarı ve en önemlisi de devasa Çin pazarı bulunmaktadır.

Sosyal politikalar bağlamında Tokayev’in dikkat çektiği konulardan biri ülkenin demografik durumudur. Esasında bu, Kazakistan’ın en zayıf yönüdür. Hâlihazırda dünyanın toprak büyüklüğü açısından 9. ülkesi olan Kazakistan’da ancak 18 milyon kişi yaşamaktadır. 1989 yılında Sovyetler Birliği’nin en son nüfus sayımında Kazakistan’da 17 milyon kişinin yaşadığı gerçeğini dikkate alırsak, otuz yılda ülke nüfusu sadece 1 milyona artmış bulunmaktadır. Burada etkili olan Kazakistan’ın sürekli yurtdışına göç vermesi ve haklın sağlık durumudur. Tokayev’in belirttiği gibi ülkede her altı ailenin biri çocuk sahibi olamamaktadır. Dolayısıyla, tüp bebek kontenjanlarının 7 kat arttırılması kararı alınmıştır.

Ulusa seslenişte eğitim ve sağlık alanına da önem verildiği gözlenmektedir. Tokayev, doktorlar ve öğretmenlerin maaşlarının arttırılacağı müjdesini verdi. Cumhurbaşkanı bu iki mesleğin toplumdaki itibarlarının yeniden kazanılması için elinden geleni yapmaktadır. İlginç bir şekilde normalde stratejik olarak kabul edilen eğitim ve sağlık sektörü bu zamanda kadar Kazakistan yönetiminin öncelik sıralamasında en son yerleri almaktaydı. Tokayev bunu kendi konuşmasında itiraf etmektedir. Pandemi dönemi özellikle doktorlar ve öğretmenlerin önemini ortaya koymuş oldu.

Tokayev konuşmasında yönetim ile halk arasındaki diyaloğa da değindi. Aslında Tokayev’in yönetime geldiği günden bu yana önem verdiği konu halkın güvenini kazanmak ve halkın devlete olan güvenini artırmak olduğu görülmektedir. Geçen sene kurulan Toplumsal Güven Konseyi bu amaca hizmet etmektedir. Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden ve kanaat önderlerinden oluşan konsey “Barışçıl Toplantılar Yasası”, “Siyasal Partiler Yasası” ve “Seçim Yasası”nın kabul edilmesine katkıda bulunmuştur.

Bununla beraber, Tokayev seçim üzerinden halk ile yönetim arasında güvenilir diyalog tesis edilmeden siyasi reformların daha ileri gidemeyeceğinin farkındadır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı ulusa seslenişinde kırsal bölgedeki yöneticileri (muhtar ve kaymakamların) merkezden tayın edilmeden, doğrudan halk tarafından seçilmesini önermektedir. Bununla paralel olarak, kırsal bölgelerdeki yerel meclislerin güçlendirilmesi de öngörülmektedir. Bu girişimi daha sonra ilçe, il ve ulusal düzeye kadar genişleyecek sürecin bir başlangıcı veya denemesi olarak değerlendirebiliriz.

Sonuç olarak, Tokayev’in ulusa seslenişi ülkedeki yaşanmakta olan değişimlerin bir sinyalidir. Bu bakımdan Kazakistan kendi gelişiminin kritik bir aşamasına gelmiş bulunmaktadır. Ulusa seslenişte belirlenen hedeflere ulaşıldığı takdirde Kazakistan bölgenin parlayan yıldızı olmaya devam edecektir.

Yazar Hakkında

İlginizi Çekebilir

0 Yorum

Henüz yorum yok.

Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!