Romanya’nın Erdel bölgesinde sekel topraklarına girince orman kültü ağırlıklı olarak öne çıkıyor. Sekeller arasında eskiden ailede erkekler arasında en yaşlı olanı ailenin reisiydi. Çocuk sayısı 6 ile 10 arası olmak üzere fazlaydı. Onluk sistem halinde yerleşen Sekeller, aile düzenlerini de bu sisteme göre kurmuşlardı. Onluk sistemde Sekel gençlerini eğiten köyün yaşlı ve bilge kişisiydi ve Sekeller bu kişiye Aksakal demekteydi. Aksakal, köyün gençlerine töreyi ve ahlakı öğretmek, onların meslek sahibi olmalarına yön vermek ve onları hayata hazırlamakla görevliydi.
Aksakal tabiri ve görevleri bütün Türk dünyasında hemen hemen aynıdır. Aksakalın Sekeller içerisinde saygın bir yeri vardı. Bugün aksakalların yerini gönüllü kuruluşlar, dernekler almış.
Sekellerde eğitim ve kültüre önem veriliyor. 16. yüzyıl başlarından itibaren kültürel hayatları sistemleşmiş. Latince ve Macarca eğitim veren okullar açılmış. Gençler Viyana, Götingen ve Leiden gibi yerlerdeki tanınmış okullara giderek eğitim almışlar.
Sekellerde klasikleşmiş eğitim sistemi, eğitim öğretime verilen önem her dönemde devam etmiş. Bugünkü Romanya sınırları içerisinde de Sekel bölgelerinde Macarca eğitim veren ilköğretim, lise ve üniversite düzeyinde okulları bulunmakta. Sekel aydınlar biri Budapeşte’de diğeri de İsviçre’de olmak üzere iki Sekel Enstitüsü kurmuşlardır. Sekellerin halk türküleri pentatonik (5 sesli) olması nedeniyle Türk halk müziğiyle ilişkilendirilebiliyor. Çünkü Türklerde İslam’dan önceki Türk müziğinin de pentatonik olduğu biliniyor.
Şimdi sekel milli marşına bir göz atalım.
“Kim bilebilirdi ki kader tutup bizi buraya getireceğini,
Gecenin karanlık bir yolunda!
Milletine zafer için yardım et,
Prens Çaba yıldız yolunda.
Yurdumuz Szekely dağlar gibi yıkıldı,
Milletlerin savaşının fırtınasında.
Başımız her zaman diktir,
Erdel topraklarını korumamıza yardım et ey Tanrı!”
Sonuç olarak, Avrupa’da eskisinden daha adil olacak ve milletlerin kendi geleceklerini tayin etme hakkına saygılı olacak yeni bir oluşum beklenirken 1918 yılında Sekeller görmezden gelinmiştir. 1918-40 yılları arasında Sekelistan Romanya yönetimince yıllarca olağanüstü hal hukuku altında tutulmuştu. Muhtelif başvurular yapılmasına rağmen Milletler Cemiyeti de konuya duyarsız kalmıştır. Bugün de dahil Romanya maalesef, seçkin sınıfın siyasi kültür ve gelenekleri, nüfusun büyük bölümünün düşünme tarzı ırkçılık ve hoşgörüsüzlük etkisi altındadır.
Macarlar ise Sekelistan’ı kabul etmekte ama Sekelleri kabul etmemektedir. Macarlar Sekel özerkliğine başından beri karşıdırlar. Erdel’deki Macarlar için Sekeller, nüfusu oranını istatistiksel olarak artırmaya yarıyor. Romenler için Sekeller Asya’ya ya da Macaristan’a gitmesi gereken bir topluluktur. Romenler Sekel özerkliğini duymak bile istemezken, Macarlar da Sekel ismini duymak istememektedirler. Romanya Macarlarının Demokratik İttifakı Sekellerin Özerkliği fikrine karşı çıkmışlardır. Bütün Macarlar Sekellerin kendilerinin Macar olarak kabul etmesini istemektedirler. Macaristan’a gelen Sekellere ise Romenler denebilmektedir. Romenler, Sekellere Macaristan’a gidin derken, Macaristan’da ise kendilerine Romanya kapısı gösterilmekte. Bugün de, Sekellerin, Sekel olarak adları ve kübik alfabeleri kabul edilmez. Uluslararası camia ise buna sağır ve dilsizdir.
Acı olan, Macar tarihçiler Sekellerin Hun geleneklerini yıpratmak için büyük çaba sarf etmektedirler. Avrupa Birliğinin ikiyüzlü politikaları da Sekellere zarar vermektedir. 2007 yılındaki Sekellerin durumunu anlatan birçok mektuba rağmen ilgilenilmemiştir.
Bir önceki yazımızda da ifade etmiştik. Üniversitelerimiz ve ilgili kurumların işbirliği çok önemli. Başkasının ki makuldür belki ama Türk yaparsa mükemmel yapar.
Uluslararası ilişkiler el yordamına bırakılacak ya da telafisi olacak konular değildir. Her şeyi yapamayabiliriz ama insan bir şeyi mükemmel yap demeden geçemiyor. Eğri yay gibi elde kalmaktansa doğru ok gibi hedefi vurduğumuz da olacaktır.
Henüz yorum yok.
Henüz yorum yapılmamış. Yorum Yap!